KÖMÜRÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ ÖNEMİ


Güneşte gerçekleşen patlamalar herkes tarafından bilinmektedir. Bilim adamları; “Güneş patlamalarından özellikle kuzey enlemleri etkileniyor. Sıcak plazma atom çekirdeklerinden oluşuyor ve doğrudan dünyanın atmosferini deforme ediyor, bozuyor, kompozisyonunu değiştiriyor. Dolayısıyla atmosferdeki bu dinamik olaylardan, meteorolojik olaylar da etkileniyor. Radyasyon ve kozmik ışınım denilen parçacıkların dünyaya ulaştığında elektromanyetik iletişim sistemleri de negatif yönde etkileniyor” şeklinde açıklama yapıyorlar.

İşte küresel ısınma diye adlandırılan sorunlar bundan kaynaklanıyor. Kyoto protokolüne göre ise, küresel ısınma atmosferdeki sera gazlarının yoğunluğu sebebiyle oluyor. Küresel ısınma ve hava kirliliği adı altında yapılan propagandalar kömür yerine doğalgazı pazarlamak üzere geliştirilmiştir. Doğalgaz, kömür savaşı çıkarılmaya çalışıldığını daha önceleri dile getirmiştim. Tüm bu faydasız propagandalar ülkemizin ekonomisine zarar vermekte ve bizi başka ülkelere bağımlı kılmaktadır.

Bugün artık ne Türkiye, ne de herhangi bir gelişmiş ülke enerji politikasını iklim politikasından bağımsız çizmeyi düşünemez. Hızla artan enerji talebi karşısında Türkiye, arz güvenliğini sağlamak ve dolayısıyla ekonomideki cari açığı kapatmak için dışa bağımlılığını (özellikle doğal gaz ve petrolde) azaltmak ve kaynaklarını çeşitlendirmek mecburiyetindedir.

Doğalgazın ülkemizde kullanılan tüm enerjiler içindeki payı %65 civarındadır. Bu rakam ürkütücüdür. Petrol doğalgaz kömür ve diğer yenilenebilir enerjilerin yüzdeleri kabul edilebilir ve adaletli bir şekilde serpiştirilmelidir. Tek yerli fosil yakıtımızın kömür olduğu asla unutulmamalı daha doğrusu göz ardı edilmemelidir. Allahın bize bahşettiği bu enerjiyi neden kullanmayalım ki?

Kömür öyle bazı çevrelerin bahsettiği gibi basit bir yakıt değildir. Günümüzde kömürün insan sağlığı ve çevre sağlığı bakımından verimli ve sıfıra yakın bir emisyon ile kullanılabilmesine yönelik projeler geliştirilmektedir. Bilhassa genç kömürler olarak isimlendirilen ülkemizde üretilen yerli kömürlerin, geliştirilen çağdaş sistemlerle hem kalori oranı 2-3 misline çıkarılabilmektedir. Hem de yanma sırasında oluşan zararlı gazlarında yanma odasında yakılması suretiyle artı bir kalori elde edilmektedir. Ayrıca ithal edilen kömürlerin de verimini yukarıya çekmek mümkündür. Bu sistemde öncelikle kömürün kurutulması söz konusudur. Kömürü kurutmak iyileştirmenin ilk aşamasıdır. Kurutma sistemi de sanıldığı gibi çok pahalı değildir.

Türkiye yerli kömürünü değerlendirmeli, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için destek ve teşviklere devam etmelidir. Bu tip projelere devlet sahip çıkmadığı müddetçe ülke olarak her zaman dış ülkelere bağımlı kalacağımızın bilinmesi, projelerle ilgili işlemlerin devlet tarafından kolaylaştırılması ve hızlandırılması gerekmektedir. Bürokrasi ve statüko kelimelerini daha ne kadar sıklıkla kullanacağız bu ülkede?

Başta Amerika olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler önemli projeleri satın alıyor ve kendi buluşları gibi kullanıyorlar. Daha sonra astronomik fiyatlarla bizim gibi ülkelere satıyorlar. Ne hikmetse ABD veya bir başka ülkenin teknolojisi olarak sunulan aynı istikametteki bir proje Türk firmaları tarafından ortaya çıkarıldığında rağbet görmüyor.

Devletimiz proje üretenlere sahip çıkmalı, beyin göçüne ve bu ülke insanının buluşu olan projelerin yurt dışına çıkarak oralarda kullanılmasına meydan vermemelidir. Türk yapımı, Türk buluşu, Türk sistemi gibi ifadelerin tüm dünyaya yayılacağı günler artık gelmelidir. Bu hususta tüm yetkililer sorumluluk alıp ellerini taşın altına koymalıdır. Son zamanlarda hep dile getirilir ya, “Türk insanı artık özgüvenini yeniden kazandı, şimdilerde yere daha sağlam basıyor”. Özgüven kazanmış bu insanların buluşlarını ve projelerini, özgüven sahibi bürokratlarımız ve yetkililerimiz ne zaman görecek ve sahip çıkacak? Bilinmelidir ki “Ülkemizde henüz değeri bilinmeyen kömür, pek yakın zamanda bir numaralı enerji kaynağımız olacaktır. Hem ekonomik hem sağlıklı enerji kömür ile sağlanacaktır”.

HÜSEYİN AKARÇEŞME

İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi

88 No’lu Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi

Başkan Yardımcısı

0532 212 40 80 [email protected]

YORUM EKLE

banner200

banner205