Çamoluk Müftülüğünden Kur'an Kursuyla İlgili Açıklama

Çamoluk Müftülüğünden Kur’an Kursuyla İlgili Açıklama

Çamoluk Müftülüğünden Kur'an Kursuyla İlgili Açıklama
Öğretici Durumu Kurs Yöneticisi Yok
Kadrolu Öğretici Sayısı 0
Sözleşmeli Öğretici Sayısı 0
Fahri Öğretici Sayısı 0

Öğrenci Durumu Erkek Öğrenci Sayısı 0

Kız Öğrenci Sayısı 0
Toplam Öğrenci Sayısı 0
Mevcut Durum Kursumuzda Eğitim-Öğretime ara verilmiş olup,
Merkez Kur’ân Kursumuz kapalıdır.

Açıklama Özellikle Kur’ân Kurslarının faaliyette olduğu kış döneminde İlçemiz nüfusu oldukça azalmaktadır. Hatta Cuma günleri bazı köylerde gerekli sayıya ulaşılamadığından Cuma Namazı için İmam-Hatiplerimiz bile İlçe Merkezine gelmek zorunda kalmaktadırlar. Bundan dolayı Kursumuz daha önceki tarihlerde de öğrenci sıkıntısı yaşamıştır. En son 2008–2009 döneminde de öğrenci yokluğundan dolayı Kur’ân Kursumuzda eğitime ara verilmiş, Kursumuzun resmi 2 görevlisi başka yerlere gitmek zorunda kalmıştır.Yukarıda izah edilen olumsuz duruma rağmen, Çamoluk Kur’ân Kursumuzda gerekli öğrenci mevcuduna ulaşılabilmesi için Müftülüğümüz tarafından tüm tedbirler alınmıştır. Bu bağlamda:
1) Merkezi vaaz sistemi aracılığıyla yapılan vaazlarda Kur’ân Kurslarının önemi üzerinde durulmuş, konuyla ilgili cemaatimiz bilgilendirilmiş ve gerekli duyurular yapılmıştır.
2) İlçemize bağlı tüm merkez ve köylerde görev yapan Din Görevlilerimize, Kursumuzla ilgili gerekli duyuruların yapılması ve öğrenci temini için resmi yazıyla talimat verilmiştir.
3) Kursumuzun resmi bayan öğreticisi tarafından ilköğretimi bitirmiş öğrenci potansiyeli olan köyler; önce tespit edilmeye çalışılmış, daha sonra Türkiye Diyanet Vakfı Çamoluk Şubesi Başkanlığımıza ait resmi araçla ziyaret edilmiş ve saha çalışması yapılmıştır.
4) Alınan tüm bu tedbirler ve gösterilen çabaya rağmen kayıt için hiçbir müracaat olmamıştır. Bundan dolayı eğitim-öğretime ara verilmiş, Kursumuz kapatılmıştır.2010 yılı Ekim ayı itibariyle resmi kayıtlar sona ermiş olmasına rağmen, inisiyatif kullanılmış, dönem sonuna kadar beklenmiştir.


Açıklama: Değerli Çamoluk Haber Okurları; Bu haber ve Kur'an Kursuyla ilgili olarak yer alan diğer haberlerde bundan böyle kişileri hedef alan yorum ve yazılar yayınlanmayacaktır. Bundan sonra yazacağınız yorum ve yazılarınız sorunun  çözümüne  dönük olsun. Hepimiz istiyoruz bu Müessesenin faaliyette olmasını. Bunedenle bazı yorumların işin özünde katkıya değil,ayrışmaya sebep olmaması için  istirham ediyoruz sizlerden bu konuya hassasiyet gösterelim ve elbirliğiyle bu sorununda üstesinden gelmeye çalışalım.

Yorumlardan da anlaşılacağı gibi çözüm o kadar da uzaklarda değil .
Biraz gayret biraz özveri ve birazda nefsimizden fedakarlık,
Bütün bunların sonucunda çözüm çok yakın olabilir.
Bizler bu konuda  üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz.
Tek derdimiz Çamoluk'ta Hiçbir Müessesenin atıl durum da olmamasıdır. 
Hep birlikte El ele verelim ve bu sorun çözülsün!
Buralar kimsenin şahsi malı değil Çamoluk'luya aittir.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak bizleride anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.

Çamoluk Haber

YORUM EKLE
YORUMLAR
hami
hami - 13 yıl Önce

Yrumunuz Kriterlerimize uymadığı için yayınlanmamıştır.

karlıdağ 28
karlıdağ 28 - 13 yıl Önce

Yorumunuz Kriterlerimize uymadığı için yayınlanmamıştır.

mustafa tepetam
mustafa tepetam - 13 yıl Önce

Yorumunuz Kriterlerimize uymadığı için yayınlanmamıştır.

S.Akarçeşme
S.Akarçeşme - 13 yıl Önce

Peygamberimiz (S.A.V.)'in "Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir" (Buhari, Fedail, 21) müjdesine nail olabilmek için ömrünü dine ve Kur'an'a adayan insanların hayatlarını ibretle okumuşuzdur. Bir dönem, köşe bucak saklanarak gizlice Kur'an öğretenleri, Kur'an öğrettiği için kendilerini tutuklayıp tokat atan amirlere "Evladım! siz Kur'an okumayı biliyor musunuz? Gelin size de Kur'an öğreteyim" diyen mübarek insanları , Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarında Kur'an öğretmek için çırpınan fedakar önderleri düşündükçe yüreğimiz burkulur ve gözlerimiz nemlenir.

Hadis-i şerifteki müjdeye bugün de nail olmak isteyenlere Rabbimiz bir çok kapılar açıp kolaylıklar göstereceğine inanıyoruz.

S.Akarçeşme
S.Akarçeşme - 13 yıl Önce

ANNE-BABALARA DÜŞEN VAZİFELER:

1. Her şeyden önce evlatlarımıza dinini ve Kitabını öğretmeyi, asli vazifemiz bilip, onların Kur'an öğrenmesi gerektiğine samimiyetle inanmalıyız.

2. Yavrularımızın dünya hayatlarını kazanmalarını düşündüğümüz kadar, kamil bir mü'min olmalarını ve ebedi mutluluğu kazanmalarını da düşünmek zorundayız.

3. Gazete okumaya, televizyon seyretmeye ayırdığımız vaktin hiç olmazsa bir kısmını Kur'an'ı okuyup öğrenmeye, anlamaya ve öğretmeye de ayırmalıyız.

4. Ev halkımızın kulaklarının ve gönüllerinin Kur'an'a aşina olması için teyp kasetlerinden bol bol Kur'an dinlemeliyiz ve dinletmeliyiz. Radyolardan (Maalesef islami olanlarda bile) geyik muhabbeti dinlemeye ayırdığımız vaktimizi ve ilgimizi Kur'an'dan esirgememeliyiz.

5. Teknolojinin yeniliklerinden istifade ederek Kur'an okumayı bilmesek dahi bir mealden anlamını takip ederek Kur'an dinleyebiliriz.

6. Boş ve lüzumsuz haber gürültüleri yerine, aile fertlerimizle birlikte Kur'an saatimizin olduğunu düşünün....Tıpkı haber saatleri gibi... Ötelerden ve gerçeklerden haberler veren kurtuluşumuzun şifresi olan Kur'ani haberler daha çok dinlenmeye layıktır. Üstelik bu haberleri veren de Rabbimiz olduğuna göre...

7. Bilgisayar imkanı olduğunda Kur'an öğreten CD lerden istifade edilebilir.

8. Küçük çocuklar evlerimizdeki olay ve hareketlerin (konuşmaların) resmini çekerler. Bu sebeple evlerimizin gündemi islam ve Kur'andan uzak kalmamalıdır. Bu ortamda büyüyen çocuklar seve seve Kur'an öğrenmeyi isteyeceklerdir.

9. Pembe dizileri ve lüzumsuz programları izleyen anne ve babanın yavrularının Kur'an sevgisiyle büyümeleri mümkün değildir. O ailedeki çocuklar, ancak Pokemon, Himen, Süpermen.... muhabbetiyle büyüyecek ve şuuraltına yerleşen bu kimliklerin ilah gösterilmesinin problemlerini yaşayacaktır. Bunların hastası olan çocukların Peygamber ve Kur'an sevgisiyle büyümeleri mümkün olmadığı gibi tevhid akidelerinde de yaralanmalar olacaktır.

10. Çocuklarımızı, Okullara ve Üniversitelere gönderirken gösterdiğimiz ilgi ve alakayı, yazın Kur'an öğrenmesi için camiye veya hocaya giderken de göstermediğimizde bu işi savsakladığımızı, önem vermediğimizi onlar da anlayacaklardır. Bu şekilde Yaz kursuna giden çocuktan bir şeyler öğrenmesini beklemek yanlış olur.

11. Çocuklarımızın ellerinden tutup bizzat hocasına götürmeli ve derslerini takip etmeliyiz. Yaz eğitiminde görev aldığı halde sorumluluğunu yerine getirmeyen insanı gerektiği gibi uyarmak da anne-babaların vazifesidir.

12. Kur'an ve dini bilgiler öğrenmesi için çocuklara sevecen yaklaşılmalı, çeşitli hediyelerle teşvik edilmelidirler.

13. Kur'an öğrendiğinde aile içi küçük bir tören yapıp çocuğumuzdan Kur'an dinlemek ve dini sorular sormak sonra da hediyeler takdim etmek diğer kardeşlerini ve arkadaşlarını teşvik etmek için çok güzel olur.

14. Haftada bir akşam belirli bir saatimiz, Kur'an veya sohbet saatimiz olmalı; ailenin bütün fertlerinin iştirakiyle anlaşılan bir tefsir ve hadis kitabından en az yarım saat kadar bir bölüm okunmalı ve mütalaa edilmelidir. Eğer okuma işini çocuklarımız sırayla yaparlarsa evimizde de ayrı bir manevi havanın estiğini fark ederiz.

15. Bütün bunlar anlık olmayıp daimi olmalıdır. Bu süreç devam ettiği müddetçe evimizde bir bereketin olduğunu hepimiz hissedeceğiz. Ekonomik bunalımlarınız azalacak, Allah'ın rahmet ve bereketinin üzerimize sağanak halinde indiğini yaşayacağız. Lütfen deneyiniz...

S.Akarçeşme
S.Akarçeşme - 13 yıl Önce

ÖĞRENCİLERE DÜŞEN VAZİFELER

1. Kur'an öğrenmenin müslümanlığın bir gereği olduğunu bilmek

2. Hocalarını can kulağı ile dinlemek

3. Arkadaşlarına da bu güzel şeyleri anlatmak ve onları da derslere götürmek için çalışmak.

4. Daha kısa sürede daha çok şey öğrenmek için gayret etmek ve hocalarıyla, anne-babasıyla istişarelerde bulunmak.

5. Öğrendiklerini evde uygulamaya çalışmak. (Yemek duası yapmak, namaz kılmak, anne ve babasına da uygun zamanlarda tekrar etmek gibi...)

6. Kendi arkadaşlarına ve özellikle de kendinden küçüklere öğretme çabası içinde olmak. En güzel öğrenme; öğretmekle mümkündür.

7. Kur'an ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tutmak. Onların etkisinde kalmamaya gayret etmek.

8. Sadece bu kursların dinimizi öğrenmek için yeterli olmadığını bilerek daha çok okumaya ve araştırıp öğrenmeye çalışmak.

9. Anne-baba, hoca ve diğer büyüklerinin Kur'an ve dinimizi öğrenmek hususunda dualarını almak.

10. Allah'a adanan bir hayatın boşa gitmeyeceğini hiçbir zaman unutmamak.

S.Akarçeşme
S.Akarçeşme - 13 yıl Önce


Gerçekleşmesini ve yaygınlaşmasını arzu ettiğimiz bu ortamların aksini ise düşünmek bile istemiyorum. Yani disiplin (!) adına azarlama ve sert tavırlarla monoton dersler sayesinde hocasından, dolayısıyla Kur'ân Kursu ve Kur'ân Kursu'nun kapılarını açması beklenen tüm güzelliklerden uzaklaşan; bu sebeble hayatının daha sonraki safhalarında yolu oralara düşmeyen bireyler? Korkunç bir vebal değil mi? Demek ki İslâm'ın güzelliklerine kapılar açmakla, güzelliklerden uzaklaştırmak arasında çok mühim bir çizgi var? Kulluk ve sorumluluk bilincinde olan herkes de, o çizginin tehlikeli tarafının ürpertisini hep duymak ve en güzele ulaşma çabasını elden hiç bırakmamak zorunda tabiî ki?

AHMED ARİF AKAR
AHMED ARİF AKAR - 13 yıl Önce

eğitim hayatımızda yaşadığımız sorun Osmanlı nın son dönemleri nde başlayan ve Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden,eğitimin dini ve maddi eğitim olarak ikiye ayrılmasının getirdiği açmazlardır.esasında İslam da din ve dünya ayrı ayrı farklı birimler değil bilakis bir bütünün birbirinden ayrılmaz parçalarıdır.hayatın (dualist) ikili yapısı yani madde ve mananın birbirinden ayrıştırılıp farklı birimler olarak değerlendirilmesi ve laiklikle en üst seviyede hissettiğimiz durum batı menşeli ve oradan bize geçen bir kavram ve sorundur.Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız ve hissettiğimiz,resmi eğitim müfredatından dışlanmış ve Kur an Kurslarıyla ikinci sınıf bir muameleye tabi tutulan din eğitimidir.devletin maddi eğitimi vazetmesi yanında halk da Kur an kursları marifetiyle bu açığı kapamaya çalıştı.fakat düzenin doğası gereği ikinci sınıf bir muameleye tabi tutulan ve hayatın dışına itilen dini eğitim rijitleşti,tefessüh etti,hayatta karşılığı olmayınca silikleşti.


SIRADAKİ HABER

banner200

banner205