yöremize hayirli olsun. ancak, kanser teşhis merkezlerinden önce, kansere sebep olan etkenleri yasaklamalıyız. örneğin, çiftliğimize almış olduğumuz soya küspesinin faturasında bir açıklama bulunmakta -- genetiği değiştirilmiş ürün - diye bir ibare bulunmakta. bu yemi büyükbaş hayvan yemekte ve kalıntıları insanlara kadar geçmediğini kim açıklayabilir. özellikle son zamanlarda arazisi olmayan iş adamlarımız hayvancılık sektörüne girdikten sonra, hazır yem ve sanayi atığı yem artıkları ve takviye olarak kimyasal yem vermelerinden dolayı son yıllarda adını dahi duymadığımız hastalıklar çoğalmaktadır. kısa bir bilgi sunmak isterim, sokak satıcısından almış olduğunuz süt ile yoğurt yaptığınızda- tüh süte mayayı yapamadım- diye hayıflanmayınız. sütte bulunan antibiyotikler yüzünden yoğurdunuz su gibi olmaktadır. kaldı ki, bu sütü yoğurt yapmadınız ve kaynatıp içtiniz, insanlar nereden anlayacak, sütün antibiyotikli olduğunu....

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)

kanserden nasil korunabiliriz. tarim tv'leri izlediğinizde sürekli tarim ilaçlarinin reklami yapildiğini göreceksiniz. efendim, bilmem hangi küf veya zararli böcekler için etkin olup, insan sağliğina zarari yokmuş. hiç düşündünüz mü, bir traktörün bir saat de işlemiş olduğu topraği bir solucan bir yil boyunca toprakta işlemiş olduğu toprağa eş değerde. solucanlar sayesinde yer alti sulari beslendiği gibi, organik gübre yaptiğida unutulmamali. bizler, kendi ellerimizle doğayi bozmaktayiz. merada otlayan hayvanin her türlü gidayi aldiktan sonra yapmiş olduğu gübreden daha yararli tarim ilaci olabilir mi. kanserden kurtulmanin ilk şarti, köye gidenler tarim ve hayvancılık ile uğraşmali. köyde yaşayip yumurtayi - sütü marketden aliyorsak, kendi paramiz ile kanseri satin aldiğimizi unutmayalım. lütfen araştirmaci olalim. yapmış olduğum açiklamanin tersi olsaydı, bugün ilçemize kurulan kanser tarama bölümü açilmamiş olacakti....

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)