Erbakan İçin Kim Ne Dedi

85 yaşında vefat eden Necmettin Erbakan'ın vefat haberini alan sevenleri hastaneye koştu. Erbakan'ın yakın çalışma arkadaşları ve onu tanıyanlar siyasetin duayen ismi Milli Görüş Liderini şöyle anlattı:

Erbakan İçin Kim Ne Dedi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, merhum Necmettin Erbakan'ın çok mücadele verdiğini, mücadelesini hayatının son gününe kadar kararlı şekilde devam ettirdiğini söyledi.

Babacan, Saadet Partisi Genel Merkezi'nde Fatih Erbakan'a taziye ziyaretinde bulundu.

Fatih Erbakan'a başsağlığı dilediğini ifade eden Ali Babacan, Erbakan'ın 40 yılı aşkın bir süredir Türk siyasi tarihine çok önemli kazanımlar getirdiğini söyledi.

Babacan, ''Çok mücadeleler verdi. Kolay dönemlerden geçmedi. Defalarca parti kapatma davalarıyla karşı karşıya kaldı. Bu mücadelesini hayatının son gününe kadar kararlı şekilde devam ettirdi'' dedi.

Bir gazetecinin, ''zor mücadeleler derken 28 şubat sürecine mi işaret ediyorsunuz?'' sorusuna Babacan, ''Tarihlere işaret ettim. Türkiye'de zor dönemler, sıkıntılı dönemler yaşandı. Artık o kötü tecrübeleri Türkiye yaşamasın diyoruz'' yanıtını verdi.

''ERBAKAN'I KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜ İÇİNDEYİZ''

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak da Türk siyaset ve bilim yaşamının önemli şahsiyeti Erbakan'ı kaybetmenin üzüntüsü içinde olduklarını söyledi. Erbakan'ın Türkiye'nin gücüne inanan, büyümeyi önde tutan bir insan olduğunu belirten Öztrak, Erbakan ve Saadet Partisi ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu.

Öztrak, ''Ülkemizin başı sağ olsun'' dedi.

Eski Bakanlardan Yaşar Okuyan da 1969 yılından bu yana tanıdığı Erbakan ile cezaevinde birlikte kaldıklarını anlattı.

Erbakan'a Allah'tan rahmet dileyen Okuyan, ''Sevmeyeni yoktu. Siyaset ve devlet adamlarının sayısı azalıyor. Günümüzde Erbakan gibi devlet adamlarının değeri daha da ortaya çıkıyor'' diye konuştu.

BDP GENEL BAŞKANI DEMİRTAŞ, BAŞSAĞLIĞI MESAJI YAYIMLADI

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.

Demirtaş, mesajında Türk siyasal hayatının önemli şahsiyetlerinden biri olan ve siyasal yaşamında önemli hizmetleri, katkıları bulunan Necmettin Erbakan'ın acı kaybının herkesi derinden üzdüğünü bildirdi.

Selahattin Demirtaş, Necmettin Erbakan'a Allah'tan rahmet, ailesine, Saadet Partisi camiasına ve İslam alemine başsağlığı dileğinde bulundu.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak da Necmettin Erbakan'ın ölümünden büyük üzüntü duyduğunu bildirdi.


DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MEHMET GÖRMEZ, BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatı dolayısıyla başsağlığı diledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Başkan Görmez'in Erbakan'ın vefatı haberini Hac protokol görüşmeleri kapsamında resmi ziyaret için bulunduğu Mekke'de aldığı bildirildi.

Açıklamada Görmez'in, Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatını büyük bir teessürle öğrendiği belirtilerek, ''Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a sonsuz rahmet, çocuklarına ve sevenlerine sabırlar vermesini Cebab-ı Hak'tan niyaz ediyorum'' denildi.

İÇİŞLERİ BAKANI ATALAY: AİLESİNE, ÇOCUKLARINA, PARTİ CAMİASINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın ailesine ve parti camiasına başsağlığı diledi.

Bazı açılış törenlerine katılmak üzere Bingöl'e gelen Bakan Atalay, Belediye Başkanı Serdar Atalay'ı makamında ziyaret ettikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Erbakan'ın ölüm haberini belediye binasında aldığını söyledi.

Atalay, ''Allah'tan rahmet diliyorum. Erbakan Hoca, Türkiye'de uzun dönem siyaset yapmış, başbakanlık yapmış kişidir. Ailesine, çocuklarına, parti camiasına başsağlığı diliyoruz'' dedi.

TBMM BAŞKANI ŞAHİN: ERBAKAN'IN ADI, AZİZ MİLLETİMİZİN HAFIZASINDAN ASLA SİLİNMEYECEKTİR. KİŞİLİĞİ, MÜCADELESİ VE GERİDE BIRAKTIĞI ESERLERİYLE GENÇLERİMİZE ÖRNEK OLACAKTIR

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın adının aziz milletin hafızasından asla silinmeyeceğini, kişiliği, mücadelesi ve geride bıraktığı eserleriyle gençlere örnek olacağını bildirdi.

TBMM Başkanı Şahin, Erbakan'ın vefatı dolayısıyla yayımladığı mesajda, derin üzüntü içinde olduğunu ifade etti.

Erbakan'ın 85 yıllık ömrünün büyük bölümünü millete ve devlete hizmetle geçirdiğini ve demokrasiye önemli katkılarda bulunduğunu belirten Şahin, şunları kaydetti:

''Parlamentomuzda uzun yıllar milletvekili olarak görev yapan Sayın Erbakan milletimizin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. İnanıyorum ki ülkemizin siyasi yaşamında saygın bir yeri olan Necmettin Erbakan'ın adı, aziz milletimizin hafızasından asla silinmeyecektir. Merhum Erbakan, kişiliği, mücadelesi ve geride bıraktığı eserleriyle gençlerimize örnek olacaktır. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, uzun yıllar beraber çalıştığı partili dostlarına, sevenlerine ve tüm milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum.''

TOPÇU: HER NE KADAR BAŞKA ÇATILAR ALTINDA SİYASET YAPSAK DA USULÜMÜZ FARKLI OLSA DA O BİZİM KALBİ AKRABAMIZDI

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatı nedeniyle ''Her ne kadar başka çatılar altında siyaset yapsak da usulümüz farklı olsa da o bizim kalbi akrabamızdı'' dedi.

Topçu, partisinin Kayseri İl Başkanlığı tarafından İl Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Kayseri Buluşması'' programını, Erbakan'ın vefatı nedeniyle iptal ettiğini bildirdi.

Topçu, burada partililere yaptığı kısa konuşmada, ''İslam dünyasının büyük acısı nedeniyle programımızı bitirmek istiyorum. Siyasetimizin duayeni, İslam dünyasının önemli liderlerinden Necmettin Erbakan'ı rahmetle anıyor, sevenlerine ve İslam dünyasına başsağlığı diliyorum'' dedi.

Türk milletinin önemli bir mihenk taşlarından birini kaybettiğini ifade eden Topçu, şunları söyledi:

''Her ne kadar başka çatılar altında siyaset yapsak da usulümüz farklı olsa da açık ve net söylüyorum; o bizim kalbi akrabamızdı. Kendisiyle bir iki defa özel görüşmelerim oldu. Allah ömür verseydi, önümüzdeki günlerde yine görüşecektik. Şubat ayı, büyük bir kaybın ayı olarak hatırlanacaktır. Bu ay, Türk İslam dünyasında ciddi kayıplar yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Hocali katliamının yıl dönümüydü. Doğu Türkistan'da, Kuzey Irak'ta Türkmen bölgesinde, Çeçenistan'da katliamlar devam ediyor. Türk İslam dünyasında emperyalizmin zulmü kol kanat geziyor. 28 Şubat da inanlar için bir zulümdü. Erbakan Hocamız, bu zulüm gününe 1 gün kala Hakk'ın rahmetine kavuştu. Haklarımız kendisine helal olsun, İnşallah o da haklarını bize helal etmiştir.''

Konuşmasını, ''Her yağmur damlası yeşili yaratmak içindir/Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük/Bir başka bahar için sadece yapraklarımızı döktük'' dizeleri ile sürdüren Topçu, ''Türk İslam dünyası için Necmettin Erbakanlar, Alpaslan Türkeşler, Cahar Dudayevler ve Muhsin Yazıcıoğluların dünya değişmesi sadece Allah'ın davası için, yeni bir bahar için yaprak dökümüdür'' dedi.

Toplantıda, Türkiye siyaseti ile konuşmayı planladığını ancak vefat haberini alınca programı iptal etme kararı aldığını hatırlatan Topçu, Ankara'ya dönerek Erbakan ailesi ve yakınlarının yanında olmak istediğini kaydetti.

Toplantı, Kur'an-ı Kerim okunması ile sona erdi. Toplantıya katılan partililerin bir kısmı Saadet Partisi il Başkanlığına başsağlığı ziyaretine gitti.

Recai Kutan:
  Saadet Partisi Eski Genel Başkanı Recai Kutan, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan için Ankara'da resmi tören yapılmayacağını söyledi.

Kutan, Güven Hastanesi önünde yaptığı açıklamada, Erbakan'ın bugün vefat ettiğini belirterek, ailesi ile yapılan görüşmeler neticesinde cenazenin 1 Mart Salı günü öğle namazından sonra İstanbul Fatih Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından İstanbul Merkez Efendi Mezarlığı'na defnedileceğini bildirdi.

Bütün İslam alemine başsağlığı dileyen Kutan, ''Allah gani gani rahmet eylesin. Hocamızın mekanı cennet olsun'' dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kutan, en son neler konuştuklarının sorulması üzerine hayatın her döneminde ülke ve İslam alemi için ne yapılacağını anlattığını söyledi.

Erbakan'ın yoğun bakımda olması nedeniyle ziyaretine izin verilmediğini, aile fertlerinin kısa da olsa kendisini görerek, bilgi aktardıklarını ifade eden Kutan, vefatı sırasında da çocuklarının yanında olduğunu kaydetti.

Bir başka soru üzerine de Kutan, ''Ankara'da resmi tören yapılmayacak'' dedi.

Oğuz Asiltürk ise hastaneden ayrılırken yaptığı açıklamada, Erbakan'ın son 50 yıla damgasını vurduğunu, sadece milletin iyiliğini, güzelliğini, daha refah içinde yaşamasını istediğin söyledi.

Gazetecilerin, ''Son mesajı neydi?'' sorusu üzerine Asiltürk, ''Son mesajı 'çalışın, bu milleti sizin çalışmazın kurtarır' diyordu. Bir gün evvelki sözü de böyle, 'Siz çalışırsanız bu millet kurtulur' diyerek hep gayret etti'' diye konuştu.

Başka bir gazetecinin ''Sayın Kutan 'resmi tören yapılmayacak' dedi. Sayın Erbakan resmi tören istemedi mi?'' sorusuna ise Asiltürk, ''Kendisi istemediği gibi ailesi de istemedi'' yanıtını verdi. ''Vasiyeti böyle miydi?'' sorusunu da yanıtlayan Asiltürk, ''Evet. Gösterişli şeyler istemedi, sade bir şey arzu ediyordu. Bu da takdir edilecek bir şey'' diye konuştu.

-''TAZİYELERİN SAADET PARTİSİ'NE ALINACAĞI İFADE EDİLDİ''

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Saadet Partisi Genel Başkanı merhum Necmettin Erbakan'ın, siyasette başlı başına bir ekol olduğunu söyledi.

Şener, Güven Hastanesinde yaşamını yitiren Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan için yaptığı başsağlığı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Türk siyasi hayatının en önemli isimlerinden birinin hakkın rahmetine kavuştuğunu söyledi.

Tüm sevenlerine başsağlığı dileyen Şener, şöyle konuştu:

''Bütün yakınlarının, sevenlerinin ve milletimizin başı sağolsun. Kendileri güzel şeylerin olmasını arzu etmiştir hep iyiden, güzelden yana olmuştur, hep hakkın mücadelesini vermiştir. Ülkemizin güçlü, büyük bir ülke olması için siyasi mücadelesini vermiştir.

Siyasette başlı başına bir ekol olduğunu hep göstermiştir, ortaya koymuştur. Ben, siyasi hayata kendisinin genel başkanı olduğu Refah Partisi'nde başladım. 1991'de milletvekili oldum, daha sonra grup başkanvekillikleri, genel başkan yardımcılıkları yaptım, 54. Hükümette kendisi başbakan iken ben maliye bakanıydım.

Daha sonraki siyasi hayatımızda hep gönlümüz ve duygularımız kendisiyle olmuştur. Bundan sonra da gönlümüz ve duygularımız kendisiyle azmiyle birlikte olacaktır. Allah'tan rahmet diliyorum.

Hastanede taziyede bulunduk. Ancak hastanedeki bu izdihamın devam etmemesi açısından taziyeleri Saadet Partisi Genel Merkezi'ne alacaklarını ifade ettiler.''

Bir soru üzerine, kendisiyle son dönemde görüştüğünü belirten Şener, ''Birkaç kez ziyaretine geldik. En son görüşmemizde ittifaklar üzerine, Türk siyaset hayatında yenilik ve güçlü bir çıkışın gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdi, biz de onun görüşlerini saygıyla, bağlılıkla sürdürüyoruz'' diye konuştu.

Erbakan ile yaptığı görüşmelerde ''Kendisine hiçbir zaman saygıda kusur etmediklerini'' dile getiren Şener, bir gazetecinin, ''İttifak konusu son arzusu gibi görünüyor'' sözleri üzerine, ''Arzusu ne ise yerine getireceğiz'' dedi.

DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER BAŞSAĞLIĞI MESAJI YAYIMLADI

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, ''Yaşamını siyasete adamış olan Necmettin Erbakan'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz'' dedi.

Türker, Erbakan'ın vefatı nedeniyle bir başsağılı mesajı yayımladı.

Erbakan'ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini bildiren Türker, mesajında, ''Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olan Erbakan, her zaman sevgi ve saygıyla anılacaktır. Yaşamını siyasete adamış olan Necmettin Erbakan'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz'' ifadelerine yer verdi.

ŞENER: SİYASETTE EKOLDÜ

Hastane önünde açıklama yapan Abdüllatif Şener de herkese başsağlığı diledi. Şener, Kendileri Türkiye'de iyi şeylerin olmasını istedi. Ülkemizin güçlü ve büyük bir ülke olması için siyaset mücadelesi vermiştir. Siyasette ekol olduğunu da ortaya koymuştur" dedi.

Abdullatif Şener'de şu açıklamaları yaptı: Türk siyasi hayatını ne önemli isimlerinden biri olan Sayın Hocamız hakkın rahmetine kavuştu. Bütün yakınlarının ve sevenlerinin başı sağolsu.Türkiyede hep güzel şeyler olsun istedi. Ülkemizin hep iyiye ve güzele gitmesi için çalıştı. Siyasi hayata kendisinin genel başkan olduğu refah partisinde başladım. Gönlümüz kendisiyle birlikte olacaktır. Hastanede büyük izdiham yaşanıyor. Taziyeler Saadet Partisi Genel Merkezi'ne taşınacak. Son zamanlarda devamlı görüştük. En son görüşmemizde Türkiye'de güçlü bir çıkışın sağlanması için birlikte çalışılması gerektiğini belirtmişti.

Daha sonra yollarımızın ayrılmasında herhangi bir kırgınlığı olmamıştır. Hep olumlu olmuştur. İttifak meselesi son görüşmemizdi. Kendisinin isteğini yerine getireceğiz.

Yakın arkadaşı Oğuzhan Asiltürk de doktorların kendisine çalışmasını yasakladığı halde siyasete asla ara vermediğini belirtti.

Yasin Hatipoğlu: Dünya liderini kaybettik. Kimileri benim bu sözlerimi yoruma tabi tutabilirler. Sadece ezilmişleri, inanmış olan insanları duyfu dinledi korudu. Şimdi kaybettik. Bütün milletimiz bütün islam alemi büyük bir insanı kaybetti. Türkiye büyük bir ülkeydi. Çıkarcılar ucundan kırptılar. Bu yüzden Hoca yeniden 'Büyük Türkiye' dedi. Yeniden bir dünya düzeni diyordu. Bir birinin sınırlarına, ianançlarına, saygı gösteren bir liderdi. NATO ile Birleşmiş Milletlerle olmaz diyordu. Afrikada meydana gelen olaylar kendisini çok üzmüştü.

Erbakan'ın 45 yıl birlikte çalıştığı Yasin Hatipoğlu'nun çok duygulu olduğu gözlemlendi. Hatipoğlu Erbakan'ın kaybının hem Türkiye'nin hem de dünya kaybı olduğunu anlattı. Ayrıca son dönemde Afrika ve Ortadoğu'da çıkan isyanların onu çok üzdüğünü ifade etti.

Hatipoğlu ayrıca Saadet Partisi'nde yaşanan son dönemdeki ayrılıkların da Erbakan'ı çok üzdüğünü söyleyerek, "Ancak bu onun manevi kişiliğini hiç etkilemedi" dedi.

Hasan Hüseyin Ceylan: 28 Şubat'ın arefesinde vefat etti

Eski Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın 28 Şubat'ın arefesinde hayatını kaybetmesinin anlamlı olduğunu belirtti.

Ceylan, Güven Hastanesi'nde yaptığı açıklamada, Erbakan'ın ölüm tarihine dikkat çekerek, tarihin anlamlı olduğunu söyledi.

Gökçek: Erbakan Hoca'nın üzerimizde çok hakkı vardı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Necmettin Erbakan'ın vefatıyla ilgili olarak, "Erbakan Hocam Hakk'ın rahmetine kavuştu. Bizlerin üzerinde çok hakkı vardı. Onu unutmayacağız. Mekanı cennet olsun." dedi.

Twitter'daki hesabından başsağlığı dileklerinde bulunan Gökçek, eski başbakanlardan Erbakan'la uzun bir süre birlikte görev yapmıştı. 20 Ekim 1991 genel seçimlerinde Erbakan'ın genel başkanlığını yaptığı Refah Partisi Ankara Milletvekili olarak Parlamento'ya giren Gökçek, yine aynı partiden 1994 yılında milletvekilliği devam ederken Refah Partisi'nden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

Bakan Çiçek, Erbakan’ın vefatını il danışma meclisi toplantısında öğrendi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Necmettin Erbakan’ın ölüm haberi üzerine, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Burdur’da İl Danışma Meclisi’nde yaptığı konuşma sırasında Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski 54. Hükümet'in Başbakanı Necmettin Erbakan’ın vefat ettiğini öğrenen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Burdur İl Danışma Meclisi’nde yaptığı konuşma sırasında, eline gelen notla Erbakan’ın vefat ettiğini öğrendi. Duyduğu habere çok üzülen Çiçek, “Eski başbakanlarımızdan sayın Necmettin Erbakan’ın vefat ettiği haberi geldi. Allah rahmet eylesin. Allah mekanını cennet etsin, sevenlerine ve milletimize de başsağlığı diliyorum.” dedi.

DSP Genel Başkanı Türker: Erbakan'a Allah'tan rahmet diliyorum

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, “Yaşamını siyasete adamış olan Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.” dedi.

Türker, Erbakan için başsağlığı mesajı yayınladı. Türker’in mesajı şöyle: “Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olan Erbakan, her zaman sevgi ve saygıyla anılacaktır. Yaşamını siyasete adamış olan Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.”

ILICAK: HAKSIZLIKLARA UĞRADI

Gazeteci Nazlı Ilıcak da üzgün olduğunu ve Erbakan'ı sevdiğini dile getirdi. Ilıcak, "Zaman zaman haksızlıklara uğradı. Ancak yetiştirdiği kadrolar bugün iktidara geldi" dedi.

Ilıcak Erbakan'ın kadınları da siyasete kattığını belirtti. Bunun önemini belirten Ilıcak, Erdoğan'ın kadının dünyalaşmasına yardım ettiğini açıkladı.

ÇEKİRGE: TÜRKİYE'Yİ İYİ BİLİRDİ

Fatih Çekirge de Necmettin Erbakan'ın siyasete gülümseme ve hicvi getirdiğini belirtti. Ayrıca uçakla yaptıkları gezilerde üstünden geçtikleri her gölü ve barajı bilecek kadar ülkeyi tanıdığını söyledi. Çekirge ayrıca Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın Türkiye'nin altyapısını kurduğunu ifade etti.

KÜÇÜKKAYA: ETKİLİ BİR İSİMDİ

İsmail Küçükkaya Erbakan'ın hitabetinin kimsede olmayacak kadar renkli olduğunu söyledi. Milli Görüşteki Milli kelimesini de Erbakan önemserdi" diyen Küçükkaya sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir dönemi tanımlamadaki Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakan isimlerinden, hatta bu dörtlünün en etkili isimlerindendi.

AKYOL: İSLAMCILIĞI PARLAMENTER SİSTEME SOKTU

Taha Akyol da Erbakan için şunları söyledi; "Parlamenter sistem ve teknolojinin insanla birleşmesini sağladı. İslamcılığın ekonomi ve modern teknoloji ayrıca İslamcılığın parlamenter sistem ile birlikte olmasını sağladı."

SARIKAYA: MİLLİ BİR MUHAFAZAKARDI

2 ay önce Erbakan ile görüşen Muharrem Sarıkaya da Erbakan ile yaptığı son konuşmada 1970'lerdeki Necmettin Erbakan'ı karşısında gördüğünü açıkladı. Sarıkaya Erbakan'ı milli bir muhafazakar olarak açıkladı.

Erbakan ayrıca kendisinin yerine yeni isimlerin düşünüldüğünde ise, "Onlar daha çocuk. Bizim planlarımızı yiyorlar. Yakında bana gelip, ne yapacaklarını soracaklar" demiş.

Sarıkaya ayrıca Erbakan'ın siyasete devam etmediğini ancak halkın kendisini istediğini ifade ettiğini anlattı.

BARLAS: SİYASETE YENİ BİR SOLUK GETİRDİ

Mehmet Barlas da Erbakan için, "Siyaset hayatımız Erbakan'a gereken değerini verecektir. Siyasi hayatımızı siyasal İslam'ı sokmuştur. Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir. Erbakan'ın siyasal İslam'ı siyaset hayatına sokması Türkiye demokrasisinin daha sağlam olmasını sağladı.

Çok çalışırdı, gerçi bazı projeleri hayal projeleriydi ama önemli düşünceleri de vardı."

YILMAZ: 'KOMÜNİST PARTİ KURULMALI' DEDİ

Gazeteci Mehmet Yılmaz da, "Erbakan bir keresinde bize Komünist parti kurulmalı demiş ama yazmayın demişti. Biz de badem bıyıklı biri diyerek açıklamayı yazmıştık. Bir hafta sonrasında ise yanında taşıdığı kuruyemişlerden bize ikram ederek bir daha anlaşmayı bozarsanız vermem uyarısında bulunmuştu.

İslamcı ideolojiyi savunan kitlelerin normal siyasete girmesini sağladı. Onun sayesinde bu kitleler demokratik sistemin için de bulunabildi" dedi.

ÇAKIR: BAĞIMSIZLAR HAREKETİNİ BAŞLATTI

Ruşen Çakır, Erbakan ile uzaktan tanıştıklarını kendisiyle özel röpotajını sadece NTV'de Yazı İşleri programında yaptıklarını anlattı.

Çakır ayrıca hısım olduklarını, kardeşi ile halasının evli olduğunu ifade etti. Ancak buna karşın bile çok uzun süre konuşmadıklarını, en fazla 2-3 dakika konuştuklarını söyledi.

Çakır, "Erbakan yoktan bir hareket başladı. Bağımsızlar hareketini başlattı" dedi.

OKUYAN: İTTİFAK ÇALIŞMALARI YAPIYORDUK

Eski hapishane arkadaşlarından Yaşar Okuyan da, "Yarın Erbakan'ı ziyaret etmeyi düşünüyordum. Tam 40 yıl önce 1968'lerde tanıştık. Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde birlikte çalıştık. Sonra da tutukevinde 11 ay birlikte kaldık. Çok ilginç bir hukukumuz vardı.

Dava insanıydı. İnandıklarından dönmezdi ve espriliydi. Ona, 'Seninkiler ülkeyi maffediyor, neden iyi hoca olmadın' dediğim zaman bana, 'Bunlara verdiğim okusun çalışsın diye verdiğim kitapların arasına çizgi roman koymuşlar, nereden bileyim' cevabını vermişti.

İttifak çalışmalarımız vardı. 2007 seçimlerinde de ittifak olmalıyız demişti. Bir gönül insanıydı. Son nefesine kadar siyasetten kopmadı" dedi.

Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce de "siyasetin renkli simalarından biriydi. Siyasette uzun yıllar bulunarak millete hizmet etmiştir. Davayı hizmet olarak gören ender siyasetçilerden biriydi. Ben merhuma Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.

SP İstanbul İl Başkanlığı'nda hüzün hakim

SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ölüm haberi ile birlikte İstanbul il başkanlığına hüzün çöktü.

Cevizlibağ’da bulunan İstanbul il teşkilatında bir araya gelen partililerin gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi. Televizyondan Milli Görüş’ün lideri Erbakan için okunan Kur’an-ı Kerim dinleyen partililerin oldukça üzgün oldukları gözlendi.

İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, Milli Görüş’ün 42 yıllık liderini kaybettik. Çok üzgünüz. Kendi içlerinden çıkanlar lider oldu ancak o bir türlü anlaşılamadı.” diye konuştu.

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Malkoç: Büyük üzüntü içindeyiz

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatından derin üzüntü duyduklarını söyledi.

Malkoç, seçimler öncesinde partisinin Kocaeli teşkilatı ile Antik Kapı Restoran'da sabah kahvaltısında bir araya geldi. Malkoç, seçimlerle ilgili partililere bilgi vermesinden sonra kahvaltı masasına geçti. Bu esnada gelen telefondan sonra Malkoç’u derin bir sessizlik kapladı. Vefat haberinin bildirilmesinden sonra partililer, topluca, Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın ruhuna Fatiha okudu. 'Erbakan’ın, vefat etmesinden dolayı büyük üzüntü yaşayan HAS Partililer, gözyaşlarını tutamadı. Ağlayan partililer, birbirlerine sarılarak baş sağlığı diledi.

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Malkoç, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: “Milletimizin başı sağ olsun. Erbakan Hoca’nın Türkiye’nin ve İslam dünyasının yönünü değiştiren bir insandı. Allah rahmet eylesin.” Malkoç, vefat haberi üzerine hemen Ankara’ya döneceklerini ifade etti.

HAS Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Mehmet Batuk ise “Her faninin sonu olduğu gibi Erbakan Hocanın da sonu gelmiştir. Kendisine rahmet diliyoruz. Tarih kendisini layık olduğu şekli ile anacaktır. Biz Türkiye’nin yaşadığı değişimin, temel dinamiğinin onun yaptığı siyasal çalışmalar olduğu kanaatindeyiz. Kendisine rahmet diliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından üzüntü içerisinde restoran dışına çıkan partililer, birbirine sarılarak, baş sağlığı diledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu: Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarından, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı'na karar veren hükümetin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Erbakan, şahsen tanıdığımız birlikte çalışma olanağı bulduğumuz, Türk siyasi yaşamına damgasını vuran, daima Ulusal Kıbrıs Davasına sahip çıkan, halkımızın verdiği ekonomik ve siyasi mücadeleye destek veren, 'kalkınan büyük Türkiye' sevdalısı değerli bir şahsiyet olarak hafızalarda yaşayacaktır.

Kıbrıs Türk Halkı adına merhuma Allah'tan rahmet, ulusumuza, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın ölümüyle Türkiye'nin büyük bir devlet adamını kaybettiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Necmettin Erbakan'ın evine yaptığı taziye ziyaretinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Türkiye'nin çok büyük bir devlet adamını, yakın siyasi ve demokrasi tarihine büyük katkılarda bulunan bir şahsiyeti kaybettiğini belirtti. “Hepimiz çok üzüntülüyüz” diyen Davutoğlu, şöyle konuştu: “Böylesine bir mirası bırakmış olması onun ne derece büyük katkılar yaptığının bir işareti. Hem ülkemizde hem İslam dünyasında hem uluslararası alanda yaptığı hizmetlerle, getirdiği yaklaşımlarla önemli etkilerde bulunmuş, büyük bir miras bırakmış liderdi... Allah rahmet eylesin. Ben ülkemize, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Allah mekanını cennet eylesin.” Davutoğlu, bir gazetecinin, ailesinin devlet töreni istemediği yönündeki haberleri sorması üzerine, “kendisi nasıl uygun görmüşse sağlığında, onu herhalde en iyi ailesi bilir. Önemli olan onun mirasının, vasiyetinin yerine getirilmesi...” dedi. Bu yönde bir vasiyeti olup olmadığı sorusuna da “Bilmiyorum. Şimdi taziye ziyaretinde bulunduk detayına vakıf olamadım. Ailesi nasıl uygun görüyorsa onu öyle yapmak lazım. Zaten dinimizde bu anlamda cenaze merasimi belli. Belli usuller var, o çerçevede yapılır” yanıtını verdi. Davutoğlu, “En son Erbakan ile ne zaman görüştünüz?” sorusu üzerine “bir çok kez telefonla görüştüğünü” söyledi.

Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatıyla ilgili, “Bugün Türkiye'ye çok önemli hizmetleri geçmiş, Türk siyasetine önemli katkıları olmuş, önemli kadrolar yetiştirmiş, yani ülkenin dört bir yanından çok değerli insanları bulup çıkarmış büyük bir insanı kaybettik” dedi. Ak Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'le Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde Ak Parti teşkilatını ziyaret eden Bozdağ, farklı konuları konuşmak, görüşmek üzere ilçeye geldiklerini, ancak üzücü bir haber aldıklarını söyledi.

Partililerle Necmettin Erbakan'ın vefat ettiği bilgisini paylaşan Bozdağ, şunları kaydetti: “Bugün Türkiye'ye çok önemli hizmetleri geçmiş, Türk siyasetine önemli katkıları olmuş, önemli kadrolar yetiştirmiş, yani ülkenin dört bir yanından çok değerli insanları bulup çıkarmış büyük bir insanı kaybettik. Cenab-ı Allah, bize de Erbakan Hocamızla beraber aynı çatı altında olmayı, ona talebe olmayı nasip etti. Onun için de şükrediyorum. Çünkü o okulda biz çok şey öğrendik. Ülkemize daha iyi hizmet etmenin, daha iyi siyaset yapmanın alfabesini biz oralarda öğrendik. Biz önemli noktada Türk siyasetinde önemli bir öğretmeni kaybettik. Allah rahmet eylesin. Sonuç olarak hepimiz öleceğiz, öldüğümüzde de geride bıraktığımız eserlerimizle anılacağız. Türkiye'nin dörtbir yanında sağdan soldan, ortadan kıyıdan, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun herkesin Sayın Erbakan'ı saygıyla anacağına inanıyorum.”

Ak Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek ise “bilim hayatında da ekol olmuş bir lideri” kaybetmenin üzüntüsü içerisinde olduklarını söyledi. Siyaset hayatına Necmettin Erbakan ile başladığını dile getiren Çiçek, “Beraberliğimiz daha da eskilere dayanır. Yollarımız ayrılmış olsa bile siyaset noktasında başta Sayın Başbakanımız olmak üzere bizler hürmette hiçbir zaman kusur etmedik. Siyaset hayatında hiçbir zaman aleyhte söz edilmedi. İnşallah Rabbimiz kendilerini rahmetine gark eyler” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Necmettin Erbakan'ın vefatı ile Türkiye'nin, çok önemli bir değerini kaybettiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, yazılı açıklamasında, 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nde Başbakanlık görevini yürüten Erbakan'ın, geçmişte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı yaptığını ve üyesi olduğu TOBB Yüksek İstişare Kurulu'nda değerli fikirlerinden her zaman yararlandıklarını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Büyük devlet ve ilim adamı, Türk siyasi yaşamının değerli ismi, 54. Hükümetimizin Başbakanı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan;ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Uzun ve başarılı çalışma hayatı içerisinde Türk iş dünyasının çatı kuruluşu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı görevinde bulunan, TOBB Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Sayın Prof. Dr. Erbakan, ülkemiz için birçok alanda hizmetlerde bulunmuş ve Türk siyasi hayatına büyük katkılar sağlamış mümtaz bir şahsiyettir. Türk iş dünyası adına, Sayın Erbakan;ı kaybetmekten duyduğumuz üzüntüyü yüce milletimizle paylaşır, merhuma Allah;tan rahmet, başta ailesi olmak üzere bütün siyaset camiamıza ve milletimize başsağlığı dilerim.”

Nevzat Yalçıntaş: "Türkiye büyük bir evladını kaybetti. Kendisini üniversite yıllarından beri tanıyorum. Ömrünü ülkeye ve İslam dünyasına adamış bir insandı. Hepimizin şahit olduğu sanayileşme hamlesini başlattı. Bu, tenkitlerle karşılaştı. Menderes, Erbakan, Demirel, Özal bunların üçü mühendis ve Türkiye’ye hamle yaptırdılar. Siyasi hayatında inişler çıkışlar yaşadı. Başbakanlık seviyesine çıkması sadece içeride değil dışarıda da endişeler yarattı ama bunlar haklı endişeler değildi."

BBP lideri Yalçın Topçu: Siyasi hayatımızın en önemli simalarındandı

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatı nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Topçu mesajında şöyle dedi: ''Siyasi hayatımızın en önemli simalarından, milli ve manevi fikir hayatımızın sembol isimlerinden, Milli Görüş lideri Erbakan Hoca'yı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ömrü boyunca ülkesine kendini adayan Erbakan Hoca'mızın vefatı bizleri derinden üzmüştür. Allah'tan rahmet diliyor, cenneti mekan olsun diyorum.''

TESK GENEL BAŞKANI PALANDÖKEN: MERHUM ERBAKAN TÜRK SİYASİ HAYATINA KAZANDIRDIĞI KADROLARLA HATIRLANACAK

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Türk siyasi hayatına kazandırdığı kadrolarla hatırlanacağını belirtti.

Palandöken, yazılı açıklamasında, Erbakan'ın vefatından dolayı derin üzüntü duyduğunu ifade etti.

Erbakan'ın, Türk siyasi hayatına kazandırdığı kadrolarla her zaman hatırlanacağını vurgulayan Palandöken, şunları kaydetti:

''Sadet Partisi Genel Başkanı ve Eski Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Türk siyasi tarihinin önemli liderlerinden bir döneme imza atan, siyasete kazandırdığı kadrolar her zaman hatırlanacak olan merhum Erbakan'a Yüce Allah'tan rahmet, ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.''

SP İl Başkanı Selman Esmerer: Her zaman mağdur ve mazlum ile beraber oldu

Saadet Partisi (SP) İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer, hayatını kaybeden Prof. Dr. Necmettin Erbakan için “Her zaman zulme karşı mağdur ve mazlum ile beraber olmuş, bedel ödemiş, sıkıntılar yaşamış ama asla bu millete hizmet etmekten geri durmamıştır.” dedi.

Cevizlibağ’daki il binasında basın açıklaması yapan Esmerer, Necmettin Erbakan’ın cenaze töreninin salı günü öğle namazını müteakiben Fatih Camii’nde gerçekleşeceğini söyledi. İl binasında bulunan partililerin de katıldığı basın toplantısında Esmerer, “Türk ve dünya siyasi tarihine damgasını vurmuş son 40 yılda yaptıklarıyla bütün mazlum ve mağdurların umut ışığı olmuş, Milli Görüş hareketinin kurucusu, hocamız, genel başkanımız, liderimiz, büyük devlet adamı, 54. Hükümet'in Başbakanı Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan bu sabah itibariyle Ankara’da Hakkın rahmetine kavuşmuştur.” dedi.

"Milletimizin ve tüm İslam aleminin başı sağ olsun." diyen Esmerer, Erbakan için, “1969 yılından itibaren yaptıklarıyla milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuş ve her zaman zulme karşı mağdur ve mazlum ile beraber olmuş bedel ödemiş sıkıntılar yaşamış ama asla bu millete hizmet etmekten geri durmamıştır.” ifadelerini kullandı.

Milli Görüş bayrağını daha iyi noktalara taşımak için var güçleriyle çalışacaklarını belirten Başkan Esmerer, “SP’nin mensupları olarak bütün milletimizin ve tüm insanlığın saadeti için tam bir kararlılık ve disiplin içinde çalışmalarımıza devam edeceğimizi, liderimizden aldığımız Milli Görüş bayrağını aynı prensiplerle sıkı sıkıya sarılarak daha ileri noktalara taşımak adına her türlü fedakarlığı yapacağımız beyan ederiz.” dedi.

HAK İŞ: ERBAKAN'IN ARAMIZDAN AYRILIŞI ÜLKEMİZ İÇİN ACI KAYIP

HAK İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatından büyük üzüntü duyduğunu belirtti.

Uslu, "Türk siyasi tarihinin önemli ve saygın isimlerinden Sayın Necmettin Erbakan'ın aramızdan ayrılışı, ülkemiz için acı bir kayıptır." dedi.

Salim Uslu, eski başbakanlardan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatının ardından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Türk siyasi tarihimizin önemli ve saygın isimlerinden Sayın Necmettin Erbakan'ın vefatını HAK İŞ camiası olarak derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Yaptığı icraatlar ve geliştirdiği projelerle Türk siyasi hayatına damga vuran, önemli kadroların yetişmesine katkısı bulunan, ülkemiz çalışanları, işçi hareketi için katkıları nedeniyle önemli bir yere sahip, ilkeli ve saygın bir politikacı ve bilim adamı Sayın Erbakan'ın aramızdan ayrılışı, ülkemiz için çok acı bir kayıptır. HAK İŞ olarak Sayın Erbakan'a Cenab-ı Hak'tan rahmet, başta ailesi ve Saadet Partisi camiası olmak üzere tüm yakınlarına ve dava arkadaşlarına başsağlığı dileriz."

MÜSİAD: Türkiye önemli bir değerini kaybetmiştir

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanlarından ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatından duydukları büyük üzüntüyü yazılı bir bülten ile açıkladı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, “85 yaşında hayatını kaybeden Necmettin Erbakan’ın vefatı MÜSİAD camiasında büyük üzüntü ile karşılanmıştır” dedi.

Erbakan’ın Türk siyasetine ve ekonomisine büyük katkılar sağlamış duayen isimlerinden biri olduğunu söyleyen MÜSİAD Başkanı açıklamasına şöyle devam etti:

Türk siyaseti ve İslam dünyası çok önemli bir değerini kaybetmiştir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ülkede milli değerlerin ve ağır sanayinin tesisi anlamında inandığı değerleri ve davasını hayatının son anına kadar savunarak Türk siyaseti için bir örnek teşkil etmiştir. Erbakan, Başbakanlık yaptığı kısa dönemde dahi ülkeye son derece önemli katkılar sağlamış, islam ülkeleri arasında ticaretin gelişmesi adına ciddi adımlar atılmasına vesile olmuştur. Aynı zamanda hizmetleri tüm İslam dünyasında takdirle karşılanmış, örnek alınmıştır.

Mümtaz kişiliği, önemli projeleri, hem ülkesine, hem milletine, hem de islam alemine hizmet aşkıyla hatırlanacak olan Sayın Erbakan Hoca’ya Allah’tan rahmet diliyoruz.

Başta aile fertleri, yakınları olmak üzere, tüm Türk milletinin başı olsun, hocamızın mekanı cennet olsun.

HABER 7-NTV-CİHAN-AA

Erbakan Hoca Amerikalılara "Dünya barışı size bırakılmayacak kadar ciddi iştir" demişti



“Üzülerek görüyoruz ki; Bazılarına göre İslam ,dünyada terörizmmiş!..

Bu kadar gülünç şey olur mu?.. Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş!.. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike imiş!..”


Profesör Doktor Necmettin Erbakan ın Amerikalılara söylediği sözlerdir bunlar...

Xxxx

11 Eylül 2001 ...

Batı’nın Dünya Başkenti diye tanımladığı New York’ta ve ABD’nin yönetim merkezi Washington’da insanlığı sarsan vahşi saldırılar meydana geldi.Milyarlarca insan tv ekranlarında ,sivil uçakların,beyinleri kontrol altına alınmış kişiler tarafından intihar dalışlarını dehşet içerisinde seyrettiler.

Sahip olduğu “telekulak” sistemi ile tüm insanlığı dinleyen,uyduları ile canlı cansiz ,dünyanın her varlığını saniye saniye görebilen ABD derin devleti de “seyretti” bu vahşeti!..

Ve daha olayın şoku yaşanırken ,Amerika Birleşik Devletleri yönetimi,batılı müttefiklerinin desteği ile ...

Ve de;

Yanlış yönettikleri ülkelerini uçurumun kenarına getiren,vatandaşlarının doğmamış çocuklarını bile uluslar arası tefecilere borçlandıran ,vatanlarını ABD başta,batılı tröstlere peşkeş çeken ,köle zihniyetli mandacı despotların da katılımı ile ..

Saldırıların müsebbibi ilan edildi.

Düşman ,Müslümanlardı !..

Ve Haçlı Seferi şarttı !..

Geriye gidelim...

4 Eylül 2001...

Yer ,ABD’nin yönetim Merkezi Washington D C..

George Town Üniversitesi,Washinton’un uluslar arası üne sahip ,önemli bir bilim merkezidir.Şu anda ,bir çok ülkenin yönetimindeki politikacılar,uluslar arası ticaretin önemli şirketlerinin yöneticileri bu üniversiteden mezundur.Türkiye’nin de ,Türk siyasetinde ve ticaretinde egemen olma iddiasındaki aileleri çocuklarını bu üniversitede okutmaktadır.

İşte ,4 Eylül 2001 günü,yani malum saldırıdan birkaç gün önce,George Town Üniversitesi’nin konferans salonunda,salonu dolduran bilim adamları,siyasetci ve öğrencilere,Profesör Doktor Necmettin Erbakan hitap ederk ,dünyanın “halini” ,getirildiği noktaya ve insanlığı “SAADET”e götürecek yolları anlatıyordu.

Erbakan Hoca ,Amerikalılara diyordu ki;

“Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş!.

Bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş !

Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!.Organize suç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş! Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!..organize uç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz.”

Bu sözleri ile Erbakan Hoca Amerikalılara,kendilerini yöneten güçler tarafından nasıl yanlış yönlendirildiklerini apaçık anlatıyor.Salondaki Amerikalılar, o bilim adamlarının da aralarında bulunduğu entelektüeller ,şimdiye kadar hiç düşünemedikleri gerçekleri öğreniyorlar.

Profesör Doktor Necmettin Erbakan ,Batı’nın dünyayı nasıl bir bilinçli şekilde savaşların eşiğinde tuttuğunu ,Amerikalılara şok örneklerle gösteriyor..

“1990 yılında İngiltere’de İskoçya’da NATO toplantısı yapılırken, o günün İngiliz Başbakanı Margareth Thatcher, aynen şunları söyledi.

(Şimdi Sovyetler Birliği artık dağıldı iflas etti, Nato’yu artık devam ettirecek miyiz, ettirmeyecek miyiz? Elbette ki “NATO’yu devam ettireceğiz, Çünkü düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz, Bugüne kadar düşmanımız Sovyetler Birliği idi., Bunun vasıtasıyla biz de hayatiyetimizi idame ettirdik. Şimdi o dağıldı, düşman yok, öyleyse gevşeyelim, NATO’yu ortadan kaldıralım demeyelim Böyle dersek biz de yok oluruz. Yeni bir düşman icat etmemiz lazım ve o düşmanla mücadele etmemiz lazım ki; kuvvetlenelim, güçlenelim. O düşmanı icat etmemize lüzum yok, Çünkü o düşman zaten var, O düşman da İslam’dır. Dolayısıyla, şimdi NATO olarak İslam ile mücadele edeceğiz)

Thatcher,Sovyetler dağıldıktan sonra bunları söyledi.Hemen arkasından da Nato düşman işaretini “KIRMIZI” yerine “YEŞİL”e çevirdi, İslam’a telkinen. ..YEŞİL,. İslam’ı işaret ediyordu, kırmızı da Komünizmi işaret etmek için kullanılıyordu. Ardından burada Amerika’da yapılan birtakım NATO manevralarında düşman şehirlerinin adı Müslüman şehirlerini ismiyle cismiyle çıkmaya başladı.”

O gün orada Profesör Doktor Nemettin Erebakan’ı dinleyen Amerşkalılar,konuşması bittikten sonra kendisini ayakta alkışlamışlardı. Ve o Amerikalıların kafasında yeni ufuklar açılmaş bakış açılarından bir “ at gözlüğü” kalkmıştı.

Çok değil,Profesör Doktor Erbakan’ın ,dünyayı batı elinde sürüklendiği noktayı anlatmasından bir hafta sonra inanılmaz olay meydana geldi.

Konuşmayı dinleyen Amerikalılar,”saldırıyı kimler yaptırdı” diye kendilerini sorgularken ,başkanları Bush gibi düşünmüyorlardı.

Haçlı Seferi çağrıları yükseldikçe,kulaklarında Profesör Erbakan’ın birkaç gün önce anlattıkları hala çınlayan Amerikalılar,derinlıklerdeki “pislikleri” yorumlayabiliyorlar.

Ve bunları da o gün o toplantıda bulunan Müslüman dostlarına anlatıyorlar.

Çünkü ,Erbakan Hoca 16. yüzyıldan bu yana olan biteni onlara en çarpıcı gerçeklerle sunmuştu.

Erbakan Hoca Amerikalılara "Dünya barışı size bırakılmayacak kadar ciddi iştir" demişti



“Üzülerek görüyoruz ki; Bazılarına göre İslam ,dünyada terörizmmiş!..

Bu kadar gülünç şey olur mu?.. Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş!.. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike imiş!..”


Profesör Doktor Necmettin Erbakan ın Amerikalılara söylediği sözlerdir bunlar...

Xxxx

11 Eylül 2001 ...

Batı’nın Dünya Başkenti diye tanımladığı New York’ta ve ABD’nin yönetim merkezi Washington’da insanlığı sarsan vahşi saldırılar meydana geldi.Milyarlarca insan tv ekranlarında ,sivil uçakların,beyinleri kontrol altına alınmış kişiler tarafından intihar dalışlarını dehşet içerisinde seyrettiler.

Sahip olduğu “telekulak” sistemi ile tüm insanlığı dinleyen,uyduları ile canlı cansiz ,dünyanın her varlığını saniye saniye görebilen ABD derin devleti de “seyretti” bu vahşeti!..

Ve daha olayın şoku yaşanırken ,Amerika Birleşik Devletleri yönetimi,batılı müttefiklerinin desteği ile ...

Ve de;

Yanlış yönettikleri ülkelerini uçurumun kenarına getiren,vatandaşlarının doğmamış çocuklarını bile uluslar arası tefecilere borçlandıran ,vatanlarını ABD başta,batılı tröstlere peşkeş çeken ,köle zihniyetli mandacı despotların da katılımı ile ..

Saldırıların müsebbibi ilan edildi.

Düşman ,Müslümanlardı !..

Ve Haçlı Seferi şarttı !..

Geriye gidelim...

4 Eylül 2001...

Yer ,ABD’nin yönetim Merkezi Washington D C..

George Town Üniversitesi,Washinton’un uluslar arası üne sahip ,önemli bir bilim merkezidir.Şu anda ,bir çok ülkenin yönetimindeki politikacılar,uluslar arası ticaretin önemli şirketlerinin yöneticileri bu üniversiteden mezundur.Türkiye’nin de ,Türk siyasetinde ve ticaretinde egemen olma iddiasındaki aileleri çocuklarını bu üniversitede okutmaktadır.

İşte ,4 Eylül 2001 günü,yani malum saldırıdan birkaç gün önce,George Town Üniversitesi’nin konferans salonunda,salonu dolduran bilim adamları,siyasetci ve öğrencilere,Profesör Doktor Necmettin Erbakan hitap ederk ,dünyanın “halini” ,getirildiği noktaya ve insanlığı “SAADET”e götürecek yolları anlatıyordu.

Erbakan Hoca ,Amerikalılara diyordu ki;

“Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş!.

Bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş !

Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!.Organize suç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş! Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!..organize uç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz.”

Bu sözleri ile Erbakan Hoca Amerikalılara,kendilerini yöneten güçler tarafından nasıl yanlış yönlendirildiklerini apaçık anlatıyor.Salondaki Amerikalılar, o bilim adamlarının da aralarında bulunduğu entelektüeller ,şimdiye kadar hiç düşünemedikleri gerçekleri öğreniyorlar.

Profesör Doktor Necmettin Erbakan ,Batı’nın dünyayı nasıl bir bilinçli şekilde savaşların eşiğinde tuttuğunu ,Amerikalılara şok örneklerle gösteriyor..

“1990 yılında İngiltere’de İskoçya’da NATO toplantısı yapılırken, o günün İngiliz Başbakanı Margareth Thatcher, aynen şunları söyledi.

(Şimdi Sovyetler Birliği artık dağıldı iflas etti, Nato’yu artık devam ettirecek miyiz, ettirmeyecek miyiz? Elbette ki “NATO’yu devam ettireceğiz, Çünkü düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz, Bugüne kadar düşmanımız Sovyetler Birliği idi., Bunun vasıtasıyla biz de hayatiyetimizi idame ettirdik. Şimdi o dağıldı, düşman yok, öyleyse gevşeyelim, NATO’yu ortadan kaldıralım demeyelim Böyle dersek biz de yok oluruz. Yeni bir düşman icat etmemiz lazım ve o düşmanla mücadele etmemiz lazım ki; kuvvetlenelim, güçlenelim. O düşmanı icat etmemize lüzum yok, Çünkü o düşman zaten var, O düşman da İslam’dır. Dolayısıyla, şimdi NATO olarak İslam ile mücadele edeceğiz)

Thatcher,Sovyetler dağıldıktan sonra bunları söyledi.Hemen arkasından da Nato düşman işaretini “KIRMIZI” yerine “YEŞİL”e çevirdi, İslam’a telkinen. ..YEŞİL,. İslam’ı işaret ediyordu, kırmızı da Komünizmi işaret etmek için kullanılıyordu. Ardından burada Amerika’da yapılan birtakım NATO manevralarında düşman şehirlerinin adı Müslüman şehirlerini ismiyle cismiyle çıkmaya başladı.”

O gün orada Profesör Doktor Nemettin Erebakan’ı dinleyen Amerşkalılar,konuşması bittikten sonra kendisini ayakta alkışlamışlardı. Ve o Amerikalıların kafasında yeni ufuklar açılmaş bakış açılarından bir “ at gözlüğü” kalkmıştı.

Çok değil,Profesör Doktor Erbakan’ın ,dünyayı batı elinde sürüklendiği noktayı anlatmasından bir hafta sonra inanılmaz olay meydana geldi.

Konuşmayı dinleyen Amerikalılar,”saldırıyı kimler yaptırdı” diye kendilerini sorgularken ,başkanları Bush gibi düşünmüyorlardı.

Haçlı Seferi çağrıları yükseldikçe,kulaklarında Profesör Erbakan’ın birkaç gün önce anlattıkları hala çınlayan Amerikalılar,derinlıklerdeki “pislikleri” yorumlayabiliyorlar.

Ve bunları da o gün o toplantıda bulunan Müslüman dostlarına anlatıyorlar.

Çünkü ,Erbakan Hoca 16. yüzyıldan bu yana olan biteni onlara en çarpıcı gerçeklerle sunmuştu.
Erbakan Hoca Amerikalılara "Dünya barışı size bırakılmayacak kadar ciddi iştir" demişti



“Üzülerek görüyoruz ki; Bazılarına göre İslam ,dünyada terörizmmiş!..

Bu kadar gülünç şey olur mu?.. Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş!.. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike imiş!..”


Profesör Doktor Necmettin Erbakan ın Amerikalılara söylediği sözlerdir bunlar...

Xxxx

11 Eylül 2001 ...

Batı’nın Dünya Başkenti diye tanımladığı New York’ta ve ABD’nin yönetim merkezi Washington’da insanlığı sarsan vahşi saldırılar meydana geldi.Milyarlarca insan tv ekranlarında ,sivil uçakların,beyinleri kontrol altına alınmış kişiler tarafından intihar dalışlarını dehşet içerisinde seyrettiler.

Sahip olduğu “telekulak” sistemi ile tüm insanlığı dinleyen,uyduları ile canlı cansiz ,dünyanın her varlığını saniye saniye görebilen ABD derin devleti de “seyretti” bu vahşeti!..

Ve daha olayın şoku yaşanırken ,Amerika Birleşik Devletleri yönetimi,batılı müttefiklerinin desteği ile ...

Ve de;

Yanlış yönettikleri ülkelerini uçurumun kenarına getiren,vatandaşlarının doğmamış çocuklarını bile uluslar arası tefecilere borçlandıran ,vatanlarını ABD başta,batılı tröstlere peşkeş çeken ,köle zihniyetli mandacı despotların da katılımı ile ..

Saldırıların müsebbibi ilan edildi.

Düşman ,Müslümanlardı !..

Ve Haçlı Seferi şarttı !..

Geriye gidelim...

4 Eylül 2001...

Yer ,ABD’nin yönetim Merkezi Washington D C..

George Town Üniversitesi,Washinton’un uluslar arası üne sahip ,önemli bir bilim merkezidir.Şu anda ,bir çok ülkenin yönetimindeki politikacılar,uluslar arası ticaretin önemli şirketlerinin yöneticileri bu üniversiteden mezundur.Türkiye’nin de ,Türk siyasetinde ve ticaretinde egemen olma iddiasındaki aileleri çocuklarını bu üniversitede okutmaktadır.

İşte ,4 Eylül 2001 günü,yani malum saldırıdan birkaç gün önce,George Town Üniversitesi’nin konferans salonunda,salonu dolduran bilim adamları,siyasetci ve öğrencilere,Profesör Doktor Necmettin Erbakan hitap ederk ,dünyanın “halini” ,getirildiği noktaya ve insanlığı “SAADET”e götürecek yolları anlatıyordu.

Erbakan Hoca ,Amerikalılara diyordu ki;

“Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş!.

Bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş !

Üzülerek görüyoruz ki bazılarına göre İslam dünyada terörizmmiş bu kadar gülünç şey olur mu?

Ve İslam potansiyel bir tehlikeymiş ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş!

Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!.Organize suç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz. Ve bundan dolayı insan hakkı herkese verilirmiş amma Müslümanlara verilemezmiş! Çünkü Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlikeymiş!..organize uç ve bunların icat edildiği son on sene esnasında,sırf insan hakları herkese verilmesin diye ve bu esnada da Müslümanlar organize suç işleyecek bir potansiyel tehlike olduğu için bunlara “insan hakları verilemez” fikirleri ortaya atılacak kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz.”

Bu sözleri ile Erbakan Hoca Amerikalılara,kendilerini yöneten güçler tarafından nasıl yanlış yönlendirildiklerini apaçık anlatıyor.Salondaki Amerikalıl

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner200

banner205