Çamoluk'un Kötü gün Fareleri KİM?

Yayınlan yazıyı ve ortaya konan benzetmeleri kısaca inceleyelim.

Yazının orta yerinde "Ancak, kötü gün farelerinin hevesi kursaklarında kaldı." ibaresini kullanmış.

Gerekçe ise; "Çamoluk Belediye Başkanının görevden alınması talihsiz bir hadise olarak kayıtlara geçmiş.

Bu olaydan sonra, Kötü gün fareleri(!) bu olaya sebep olanları destekleyenleri sosyal medyada sorgulamış 

ve hesap vermeleri gerektiğini dile getirmiş." 

Ayrıca İl Genel Meclis Üyesi Abdullah Kürkçü'nün görevden alındığı yönünde yalan haberler ortaya atılmış,

iddia o ki asılsız çıkmış.

Yazının özeti böyle.

Yukarıda yazılan haber ve bilgiler, Çamoluk Haber'de yer almıştır.

Haberlerimizin de arkasındayız.

Önce Fareleri tanıyarak başlayalım.

Bilimsel verilere gerek görmeden hayatta edindiğimiz tecrübeler ışığında, fareleri analiz edelim. 

Bakalım karagün faresi Çamoluk haber karekterine uyuyor mu?

Hepimizin bildiği gibi, farklı fare türleri olsada, bizim aşina olduğumuz fındık faresi,keme(sıçan) tarla faresi gibi türleri mevcut.

Bu, fare ailesinin genel özellikleri, ya lağımlarda, ya da, karanlık dehlizlerde yaşarlar.

Özellikle de fındık faresi ve kemeler, ışık yandığında ya da bulundukları ortama birileri geldiğinde, en güzel yaptıkları iş, hemen kaçma ya başlarlar.

Sahibinin yanında hiçbir şeye dokunmazlar. 

Fakat o gittiğinde ortalığın anasını ağlatırlar.

Birde bulaşıcı virüs taşırlar bildiğiniz gibi.

Dillerinde narkoz etkisi yapan tatlı virüs taşıdıkları, insan ya da başka bir canlının burun ve ayaklarını kemirdikleri halde hissettirmezlermiş.

Yani hem insanı kemiriyor hem de onun tatlı uykusundan uyanmamasını sağlıyor. Anlayacağınız biraz da tehlikeliler.

Daha bir çok özelliklerini de sayabiliriz.

Şimdilik bu kadarla yetinelim.

Gelelim haberlere, 

Abdullah Kürkçü'nün Ak Partiden ihraç edildiği haberinin kaynağı; Ak Parti İl Başkan Vekili Sayın Kenan Tatlı'dır.

Konu ile ilgili olarak Çamoluk Haber tarafından Ak Parti Giresun İl Teşkilatı aranmış,Kenan Tatlı ile görüşülmüştür.

Kenan Tatlı, "Sabah Genel Merkez aradı ve Abdullah Kürkçü'nün ihraç edildiğini bildirdi" demiştir.

Varsa ortada, sorumlu Çamoluk Haber değil,İl Başkanvekilidir.

Ha şunuda biliyoruz ki; haber doğrudur.

Ak Partinin farklı kaynaklarından aldığuımız bilgiye göre,Genel Merkez Giresun İl Teşkilatını arayarak Abdullah Kürkçü'nün 

ihraç edildiğini ve il olarak kendilerinin gereğini yapsını ima ettiklerini,ancak il başkanlığı tarafından ihraç olayının 

ağırdan alındığı ve Ankara'ya gidilerek bazı görüşmelerin yapıldığı iddia ediliyor.

Anlayacağınız haber doğru.

Haber yalandı da, neden kimse çıkıpta başüstüne yalanlamadı?

Oysa özelden arayan bir çok kişi, ihracın işin FETÖ'den değil, başka soruşturmaların olduğunu dile getirmnişlerdir. 

Hodri Meydan!

Hep birlikte Ak Parti Genel Merkezinden başlayarak konuyu soruşturalım.

kendine güvenen varsa...

Belediye Başkanı olayına gelince; Daha önce de belirttiğimiz gibi, bizim mücadelemiz belediye başkanı görevi başındayken olmuştur. 

Hem de, saklayıp gizlemeden ortayerde.(Fareler orta yerde icraat yapmazlar)

Belediye Başkanı tutuklandıktan sonra, bize cevap hakkını kullanamayacağından ve adalet anlayışımız gereği hakkında tek satır yazmadık.

(Görevden alınma,tutklanma ajans haberleri hariç, onlarada içerik olarak hiç müdahalede bulunmadan)

Belediye Başkanı hakkında iddialar ortaya atıldığında, Çamoluk'taki Ak Parti Yetkilileri ya da Çamoluk Ak Partiyi dizayn edenlerden 

hiç biri , iddiaları araştırmayıp,aksine iddia sahiplerini

"Hain, bölücü,çıkarcı,menfaatçi" gibi suçlamalarla etkisiz hale getirip iddiaları çürütmeye çalıştılar. 

Belediye Başkanı görevden alınıyorsa, tabiiki ortada iddialar varken hiçbir işlem yapmayaları olay ortaya çıktıktan sonra 

vatandaşın sorgulamasından daha doğal bir şey olamaz.

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında, Çamoluk Haber diyeceklerini hep alenen orta yerde dedi.

Saklanmadı gizlenmedi isim de değiştirmedi.

Halada söylediklerinin ardında duruyor.

Oysa,15 Temmuz'dan sonra bile, hakkımızda yalan ve iftiralarla dolu açıklamalar yapanlar, "Provakatör, Çıkarcı" diye 

bizi toplum önünde zelil etmeye çalışanlar,

Devlet olaya el koyduktan sonra; Gizliden gizliye kendi aralarında,

"vaybe! adam Erzurum valisi olacak mış, Giresun imamıymış, Kırmız listedeymiş" gibi elelrinden gelse idam edeceklermiş tavırlarına girdiler.

Tabiiki vatandaş ta bunlara pek itibar etmedi.

Tüm bu çamoluk'ta yaşanalarla ilgili, İddia ediyorum!

Biz belki Çamoluk'ta çok az şey biliyoruz.

Bizim bildiğimizin kat kat fazlasını bilenler, Çamoluk dernek seçimlerini dahi % 1 yanılma payı ile tahmin edenlerin, 

"biz bir şey bilmiyorduk, biz kandırdılar demeye hakkı yoktur.

Sizi kimse kandırmadı.

Siz her şeyi çok iyi biliyordunuz?

Siz bilmemiş olsaydınız, Çamoluk Haber bazı gerçeleri açıklarken, acaba ne oluyor diye merak eder de sorardınız.

Sormadınız, 

Çünkü; bizim bildiğimiz, sizin bilgileriniz yanında devede kulak misali idi.

Yine yazıda Çamoluk Kaymakamı Sayın Kemal Karahan'ın Erzurum Tekman'a tayin olması ve Veysel Ekmen'inde İller Bankası Başkan Vekili 

görevinden ayrılmasının Çamoluk'ta sarsıntıya sebep olduğu iddia edilmektedir.

Gerçek hiç de öyle değil.

Herkes bilir ki; Çamoluk ve muadili ilçeler de kaymakamların görevi iki yıldır.

iki yılı tamamlayan kaymakamlar tayin olur daha büyük bir ilçeye veya muadil bir ilçeye giderler.

Kemal Karahan beyinde durumu bundan ibarettir.

Hatta Çamoluk'ta OHAL'den dolayı fazla da kalmıştır.

Veysel Ekmen'e gelince İller bankası yönetiminin komple görevden alındığı, görev sürelerinin dolduğu yönünde görüşler vardır.

Biz de Veysel Ekmen'in görevden ayrıldığına dair haber yaptık.

Oysa koca bir Çamoluk, kişilere bağlı yaşayamaz.

Çamoluk'un geleceği bir ya da bir kaç kişinin, Bürokrasi veya politikada ki yükselme ve düşme gelişmelerine endekslenemez.

Çünkü; "mahkeme kadıya mülk değildir" demiş atalarımız.

Çamoluk; Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ilçesi olduğu için hakettiğini alacaktır ve de almalıdır.

Ayrıca Kemal Karahan beyefendi tayin oldu yerine de Sayın Mustafa Demir geldi.

Böyle bir tanımlama, yeni atanan kaymakama da haksızlıktır.

Her gelen kaymakam ya da başka bir kamu görevlisi, Çamoluk'a hizmet için görevlendirilir.

Çamoluk Gündem sitesinde yer alan yazının sonunda da şöyle deniyor; 

"Milli ve Manevi dinamikleri ile tarih boyunca var olan ilçemiz Çamoluk, Millet ve Memleket için dimdik ayakta durmaya devam edecektir.

Şer odaklarına şunu söylemek isteriz:

BAŞARAMAYACAKSINIZ.

Çamoluk'un "Birlik Ve Baraberliği" bir çağrı ile İstanbul Haladun Alagaş Spor salonunu dolduran ortamlardan alıp, 

Televizyonlarda ve diğer reklamlarda ilan edilmesine, Ulusal sanatçıların (İzzet Yıldızhan)

davet edilmesine rağmen 150 kişi toplanacak duruma düşürenlerin öğünecekleri değil hicap duayacakları bir meseledir.

Çamoluk Derneği Başkanı Sayın Hacı Canik'in toplum içerisinde herkesle barışık, babacan tavrı ve tüm kesimlerle olan diyaloğu sayasinde

Çamoluk Derneği davetlerinde oluşan toplulukları kendi çıkar hanelerine yazmaya çalışanlar, hiç boşuna yorulmayın.

O teveccüh, Sayın Hacı Canik'indir.

Hacı Canik'in şahsi itibarını kendinize maletmeyin.

Bu arada Hacı canik'i de tebrik ediyorum, çamoluk genelinde herkesi kucaklayan ve diyaloğa açık tavrı nedeni ile.

Doğrudur!

Biz, ayrılıkları başaramayız.

Ama siz, dediğimiz gibi, bu toplumun birlik ve beraberliğini, 15.000 kişilik organizasyonlardan 150 kişiye düşürmeyi başardınız.

Kimse başaramaz ama siz başardınız, 

Çamoluk Derneğinden binlerce kişiyi ihraç edip kendinize yakın kişi ve ailelerini üye yaparak ayakta kalmayı.

Başardınız!

 15 Temmuz'dan sonra ortadan kaybolmayı ve 7 ay sonra ortaya çıkıp eleştirenlere kötü gün fareleri demeyi başardınız.

Yazarımız Osman Çolakel'in, Çamoluk'taki fetö yapılanmasına virüs demesini, millete, "uyuz,kuduz" dediğine inandırmayı.

Sahi!Hep övünürdük idari hakimlerimiz konsoloslarımız var diye...

Her nedense daha duyamaz olduk bu tür öğünmeleri, neden acaba bilen var mı?

Yine soralım!

Biz mi, milletin çocuğuna burs verceğiz diye fetö yurtlarında kalmalarını pozitif ayrımcılık olarak gördük.

Biz mi Ağlayan STV sunucusunu (Kemal Gülen) getirip milletin çocuklarına rol model olarak sunduk.

Biz mi Başka partiden diye uyduruk gerekçelerle koca ilçenin festivalini iptal etmeye çalışarak ilçeyi ikiye böldük.

Bunların hepsini, biz yapmadık ama birileri yaptı. 

Daha söylenecek çok şey var ama...

Ha, unutmadan şunuda soralım, 2009-2010 eğitim öğretim yılı burs başvuru formlarında, burs müracatı yapan öğrencilere
okuyup okumadığını değil de, hangi köşesini beğeniyorsun diyerek, öğrencilere okunmasını dayattığınız camoluk.net internet sitenizi neden pasif hale getirdiniz.
Bunca yıllık emek her halde ufak tefek şeylere heba edilmez gibi.
Yoksa, 15 Temmuz ve sonrasında sus pus olmanızla alakalı olabilir mi?
daha taze o günler.
Çamoluklular hep sormuştu Çamoluk net nerede diye.
Bütün gerçekler 15 Temmuz'da ortaya dökülünce vatandaş işte sordu neden Çamoluk'un gündeminde yoksunuz diye.

Ama olsun 6 ay sonra da olsa ses vermek güzel!
Ses varsa yaşam var demektir.

Soru işte insanın aklına takılıyor.

Bir de işin Çamoluk'ta ki Fetö yapılanması var ki o da ayrı bir konu gerektiriyor olsa da kısaca değinelim.

Her nedense Çamoluk Haber'de yayınlanan FETÖ haberleri en fazla tepki alan haberler arasına girebiliyor.

Giresun'da yapılan FETÖ operasyonu haberine, özelden isimsiz,mahlas kullanarak verilen tepki ve tehdit hakaretler.

Yine, Yazarımız Osman Çolakel'in gündeme getirdiği, Çamoluk'ta yayılan FETÖ virüsü tanımlamasının nasıl manipüle edilerek, 

toplumun galeyana getirilmeye çalışıldığı meydanda.

Türkiye'de FETÖ üzerine tez çalışması yapan belki de ilk olan, Sayın Dursun Duyan'ın yazısına, 

yine belli çevrelerin takma isimler ve sahte sayfalar aracılığıyla verdiği tepkiler ortada.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın %92 oy aldığı ilçede, 

kendisini ortadan kaldırmaya çalışan bir yapının bu kadar destek bulmasının sırrı,

sanıyorum Cumhurbaşkanının bu yolda yalnızım demesiyle daha da anlam kazanıyor.

Ülke genelinde olduğu gibi, Çamoluk'ta da bir kesim, Sayın Cumhurbaşkanından sonra, kendilerine göre herşeyin düzelip 

eski günlerine dönecekleri inançlarını üst perdeden koruyabilmektedir.

Bunun içinde çalışmalarını yapıyorlar.

Bazen Ak Partili, Bazen CHP'li bazen de milliyetçi, hedefe giden yolda her şey mubah adanmışlığı.

Bir de merak ediyorum.

Çamoluk Haber'de çıkan Osman Çolakel'in yazısı için, ortalığı ayağa kaldıran hemşehrilerimiz, 

acaba, Çamoluk insanın fare ye benzetilmesine nasıl tepki vercek.

Yazının yayın tarihinden itiberen 15 gün geçmiş olmasına rağmen, henüz bir tepkinin oluşmadığı görülüyor.

Buradan da anlayabilirz ki, maksat hakaret değil, Çamoluk Haberi susturmak.

O zaman biz de diyoruz ki;