SİYASİ ARENADA YENİ BİR OLUŞUM: EMEKLİLER PARTİSİ

Emeklilik, bir sosyal güvenlik kavramı olup, çalışma hayatının sonlanması ve emeklilik aylığının bağlanması olarak ifade edilmektedir. Emeklilik şartlarını taşıyan kişiler de emekli olarak adlandırılmaktadır. Ülkemizde ki emekli sayısı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine göre yaklaşık  11 milyondur. Bu sayı dünya üzerindeki 132 ülkenin nüfusundan daha fazladır. 
Ülke nüfusunun % 13’ünü oluşturan emeklilerin durumu içler acısıdır. Emeklilerin % 70’i açlık sınırının altında yaşamlarını idame ettirdiği için geçimlerini sağlamak için ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyorlar. Bunun nedeni ise 2000’li yıllarda çıkarılan 4447 sayılı kanunla emeklilerin maaşlarında kesinti oranları artırılmıştır. Ekim 2007 tarihinde teklif edilen kanunla da “emekli aylıklarına ülkenin ekonomik büyüme oranının dahil edilmesi uygulamasının kaldırılması” yasalaşınca emeklilerin milli gelirden pay almaları da engellenmiştir.  Çıkarılan yasalarla bazı emekliler pazarda sebze, limon, soğan ve terlik satarak bazıları da yeni iş arayarak geçimlerini sağlamak zorunda bırakılmışlardır. Ayrıca emeklilerin iş yeri açması durumunda % 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi ve Katkı Payı kesintisi yapılarak esnaflık yapması da engellenmiştir.
Bugün ülkemizde öğretmen, şube müdürü veya bürokrat emekli olduktan sonra, çalışırken almış oldukları maaşın ancak yarısını almaktadır. Emeklilerin % 35’i 700,00 - 1.000,00 lira,  % 45’i 1.000,00 – 2.000,00 lira arasında maaş almaktadır. Oysa bir emeklinin geçinebilmesi için Türk-İş verilerine göre 3.466,65 lira olan açlık sınırının da altında 2.500,00 lira maaş alması gerekmektedir. Ülkemizde emekli, dul, yetim ve 65 yaş üzeri maaş alanlar son yıllarda ekonomik gelişmelerden olumsuz etkilenmişler, ancak çıkarılan intibak yasasıyla bu etki bir nebze olsun azaltılmıştır. Çalışanlara promosyon verildiği halde emeklilere verilmemektedir. Emeklilerin örgütlü hareket etmek için kurdukları sendikalar ya kapatılıyor ya da kaynaktan kesim yapılmayarak ekonomik olarak zor durumda kalmalarına seyirci kalınıyor. Kaldı ki 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda anayasa değişikliğinde emeklilerin sendika kurabilecekleri yönünde söylemlerde bulunulmasına karşın hala ilgili yasalar çıkartılmamıştır.
Pekala emeklilerin gittikçe artan ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümü için ne yapılmalıdır? Emekliler bu konuyla ilgili çözümü kendi içlerinde aramalılar. Bu yüzden İsrail, Kosova ve Rusya başta olmak üzere bazı ülkelerde ki emekliler siyasi güç olmak için emekliler partisi kurma yoluna gitmişler ve elde ettikleri başarılar neticesinde  kilit parti konumuna gelmişlerdir. 55 milyona yakın bir seçmenin olduğu ülkemizde 11 milyonluk emekli,  dul, yetim, şehit yakını, 65 yaş üstü maaş alanlar ve eşleriyle birlikte giderek artan sayı 20-25 milyonluk bir  seçmen kitlesine karşılık gelmektedir. Yani ülkemizde  emekliler bu gün bir parti kursalar, iktidara dahi gelebilirler. İktidarlar emeklilerin sorunlarına çözüm bulmak yerine oyaladıkları için geriye emeklilerin kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi seçeneği kalıyor. Emeklilerin siyasi arena da boy göstermeleri sorunlarına çözüm bulunması ve yeni haklar elde etmeleri açısından önemli bir fayda sağlayacaktır. Başkalarına muhtaç olmadan, sorunlarını kendileri çözebilecekleri gibi, yeni hakları da kendi kendilerine sağlayacaklardır. Bugün ülkemizde  emeklilerin desteğini alarak kurulacak  bir EMEKLİLER PARTİSİ, emeklilerin sorunlarının yanında ülke meselelerinin çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır.
 
                                                                       ALİ ZAFER TOPŞİR
YORUM EKLE

banner200

banner205