2013-03-17 21:59:00

SÖZ HAK OLA HAYRA GÖTÜRE

İsmail Bakırhan

17 Mart 2013, 21:59

Yaratılmışların en şereflisi olarak insan olmamız ve bizi diğer canlılardan ayıran üstün özelliklerimiz sebebiyledir ki üzerimize bir takım hak ve sorumluluklar yüklenmiştir. Önce bir defa bunların ne olduğuna dair kısa bir hatırlatmayla sözlerime başlamak istiyorum. Allah (c.c) her canlıyı kendi hücre yapısında yaratmış ve hücreleri çoğaltarak aynı canlıyı meydana getirmiştir. İnsanın; bütün diğer yaratılanlardan üstün olmasının temelinde, hücre yapısında Cenabı Hakkın ona verdiği dört önemli meziyet bulunmaktadır
Bu meziyetler ise şunlardır. Doğru ile Yanlış'ı, Adalet ile Zulüm'ü, Faydalı ile Zararlıyı, İyi ile Kötüyü, Güzel ile Çirkini bir birinden ayırt edebilme kabiliyetleridir. Canlıların hücre yapısı incelendiğinde görülür ki bitkilerin hücre yapısı tek boğumlu, hayvanların ki çift boğumlu, insanların ki ise üç boğumlu hücre yapısına sahiptir. Allah cc hu bu hücre yapıları sebebiyle canlı varlıklara (bitkiler, hayvanlar, insanlar) bir birlerinde bulunmayan ve birbirlerine asla benzemeyen farklı özellikler vermiştir. Bitkiler fotosentez yoluyla, hayvanlar hisleriyle, insanlar ise diğer hiçbir canlıda bulunmayan akıl nimetiyle varlıklarını devam ettirirler. İnsan sahip olduğu akıl nimetiyle temelde kendisine verilen bu dört meziyetten dolayı diğer varlıklardan ayrılır. Bu dört meziyet sebebiyle insanın üzerine bir takım hak ve ödevler yüklemiştir.
İnsanın Doğru ile Yanlışı birbirinden ayırt edebilme kabiliyetine bağlı olarak; insanın cemiyete dönüşmesiyle toplumların ilme olan ihtiyacı doğmuştur. İnsanın Adalet ve Zulmü birbirinden ayırt edebilme kabiliyetine bağlı olarak; insanın cemiyete dönüşmesiyle toplumların Siyaset ve Hukuka olan ihtiyacı doğmuştur. İnsanın Faydalı ile Zararlıyı birbirinden ayırt edebilme kabiliyetine bağlı olarak; insanın cemiyete dönüşmesiyle toplumların Ekonomi ihtiyacı doğmuştur. İnsanın İyi ile Kötü, Güzel ile Çirkini birbirinden ayırt edebilme kabiliyetine bağlı olarak; insanın cemiyete dönüşmesiyle hem insanın hem de toplumların Ahlaki Değerlere ve Manevi İlimlere olan ihtiyacı doğmuştur. (DİN)
insan bu dört meziyetini isabet ve süratle kullanabildiği ölçüde akıllı insan olur. Çünkü insan bu meziyetlerini isabetli bir şekilde kullandığı takdirde Allah cc nun rızasına erişir ve hem dünya, hemde ahrettin ebedi saadetine ulaşır.
İnsan salt kendi aklıyla bunların bir biriyle olan ilişki ve düzen biçimini sağlayamayacağındandır ki; Allah cc ilk insana aynı zamanda ilk peygamberlik görevini vermiştir. İşte biz yaratılıştan bu dört meziyete sahip olduğumuz için; iyinin, doğrunun, faydalının ve adil olanın, hâkim olması için peygamberleri örnek alarak bütün gücümüzle çalışmaya mecburuz. Başka türlü yaratılışımızın gayesine ulaşamayız. İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir. Garptaki bir insanın ayağına diken batsa, şarktaki bir mümin onun derdiyle dertlenmedikçe gerçek iman etmiş sayılmaz. Bu kurallar; insanın içerisinde yaşadığı cemiyete karşı temel sorumluluklarından birkaçıdır. İşte bu bilinç ve şuurla; insan kendine verilen aklı başta hemcinsleri olmak üzere diğer varlıklarında faydasına olacak şekilde isabetle ve süratle kullandığında gerçek anlamda akıllı insan olma hüviyetini kazanır. Böylece sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirmiş olur. Her dönemde ve devirde bu sorumlulukları yerine getirmenin çeşitli yöntemleri olmuştur. Medyada bu sorumlulukları yerine getirmek bakımından etkin araçlarından bir tanesidir. Özellikle içerisinde yaşadığımız bu çağda insanların zihinleri üzerinde yadsınamaz büyük etki ve tesiri söz konusudur. İnsanların zihinleri üzerinde bu denli etkin bir unsuru kullanamadığımız ise bizim açımızdan kabul etmemiz gereken bir başka gerçektir. Bugün ağırlıklı olarak medyanın insanların değer yargılarını çökertici bir yayın ilkesi güttüğünü ve bunda da büyük
mesafeler kaydettiğini görüyoruz. Tarihin bu noktasında, kendi insanına ve yöresine karşı tarihi sorumluluklarının bilinciyle vira bismillah diyen çamoluğumuzun arzulanan sesi olmaya namzet “ÇAMOLUKHABER” sitemizde zamanımızın elverdiği ölçüde inanç ve düşüncelerimizi siz kıymetli okur ve takipçilerle paylaşmaya çalışacağız. Kendi değer yargılarından beslenen ve hakkın üstünlüğü anlayışına dayalı bir medeniyetin inşasında bir tuğla olabilmeyi murad ediyoruz. Zihinlerin bulanarak varlık istikametinden saptığı bir dönemde bir karınca misali safımızı muhafaza edebilmeyi istiyoruz. Kınayıcıların kınamasından korkmadan söylenmesi gerekenleri söyleyebilmek adına yaşadığımız bu vakti şahit kılmayı ümit ediyoruz. Siz kıymetli okurlarımızdan yanlışlıklarımıza karşı duyarlı, doğrularımızı daha da olgunlaştırmaya yönelik fikir ve düşüncelerinizi bekliyoruz. Hakkın olan bir dünya için haydi bismillah diyoruz. Haktan ve hayırdan yana bir dünya için ALLAH a emanet olun.
İsmail BAKIRHAN
ismailbakirhan@mail.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.